Fransa Yanlış Karar!

 Fransa parlamentosunda konuşulmuş olan çok önemli bir kararın sonrasında bulunmaktayız.Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir konuda,Türkiye’nin suçsuz yere suçlanması bir yana;bu kararı eleştirenlere de para cezası verilmesi söz konusu.Tüm Dünya Vatandaşları tarafından Demokrasi merkezi olarak bilinen Paris’in;soykırım gibi ağır bir suçla iftira atılan Türkiye’mize taraflı yaklaşması  bizi derinden yaralamaktadır.Fransa’nın temel ilkelerinden biri olarak benimsenen “la libérté d’expression” (ifade özgürlüğü) de zarar verecek olan bu konunun tartışılmasını bile yanlış bulmaktayken;bu mantığa aykırı kararın parlamentodan geçip Senato’dan onay bekliyor olmasını büyük bir hayal kırıklığı ile izlemekteyim.Neye evet neye hayır dediğini bilmeyen ya da görmezden gelen Fransız parlamentosunu bu konuda tarafsız araştırma yapmak için güvenmedikleri bizim belgelerimizi değil;ortadan kaldırmaya çalıştıkları Ermenistan’ın ilk başbakanı Ovanes Kaçaznuni’nin,Ermenistan’ın o zaman ki Devlet Arşivlerini de paylaştığı “Taşnak Partisi’nin Yapacağı Bir Şey Yok” kitabını okumaya davet ediyorum.Kitabın bir bölümünde Ermenistan Devlet Arşivleri’nden paylaşılan bir hikaye beni çok etkiledi ve sizlerle paylaşmak istiyorum.Kitapta bahsi geçen hikaye,bir Ermeni Subayı’nın kendi ağzıyla anlattığı ve Ermenistan Devlet Arşivleri’ne geçen bir anı.Bahsi geçen Ermeni Subayı: “Bazen kurşunları saklamak gerekir ya,harcamak içinizden gelmez,öyle durumlarda savaşta işgal ettiğimiz köylerde sağ kalan yaşlıları,kadınları ve çocukları kuyulara tıkıyorduk ve bu Dünya’ya bir daha geri dönmemeleri için ağır kayalarla eziyorduk” diyor.Ve Kaçaznuni de ekliyor ki:”Türkler bize saldırmadı;biz diğer yabancı Devletlerin emirleriyle Türklere saldırdık.Türklerin yaptığı savunma iç güdüsüydü.Eğer biz şimdi dost olduğumuz ülkeler yerine Türklerle dost olsaydık umduğumuzdan daha fazla toprağımız olurdu.” Peki bu hikayelerden sonra aklınıza şu soru takılacak… Kimse daha önce bu kitabı duymadı mı? Bu kitap Avrupa Kütüphanelerinden toplattırıldı ve toplatılmaya devam ediyor.Ermenistan’da okunması yasak.Ermenistan’ın ilk Başbakan’ının yazdığı kitabın okunması Ermenistan’da yasak düşünebiliyor musunuz? Kitap Moskova’daki Lenin Kütüphanesi arşivinde bulundu ve tarafsız bir şekilde çevrildi.

   Türkiye’deki Ermeni Kilise’sinin Fransa’ya gönderdiği aşure,bizim sorunumuza karışmanıza gerek yok niteliğinde .Türkiye-Ermenistan ilişkisinin Fransız politikacılar tarafından yorumlanması son derece yanlış.Bu konu hakkında öncelikle tarihi tarihçilere bırakmalıyız diyorum.Sonra da iki komşu ülke Ermenistan-Türkiye dostluk ilişkilerinde ara bulucu olması beklenirken,kendi Cezayir soykırımını bir kenara bırakıp, bu iki ülkenin arasını daha da açmak isteyen Fransa’nın yaptığını iki yüzlü bir oyun olarak görüyorum.Kurulan Ermeni-Türk tarihi cemiyetlerine danışılmasını ve ordaki tarihçilerin görüşlerinin ele alınmasını öneriyorum.Ama bunu galiba sadece önermekle yetineceğim.Çünkü nafile… 2008 yılında Hürriyet Gazetesi’nde makalesi yayınlanan bir Ermeni Tarihçi’nin “Eğer tarih cemiyetlerine gidersek kaybederiz” yazısında farkettim. Bu soykırım(?) hakkında Doğu Anadolu’da belirlenen bölgelerin kazılmasını isteyen Ermeni yetkililerin istekleri yapıldı ve gizli mezarlar kazıldı.Bilin bakalım bu söyledikleri mezarların içinden kim çıktı? TÜRKLER…. Bu da işin ne boyutta bir yalana taşındığının göstergesi oldu.

   Sonuç olarak meclisten yasa tasarısı geçen Fransa’ya zararın neresinden dönülse kârdır atasözünü örnek almalarını önererek Senato’nun da aynı hataya düşmemesini umarak sözlerime burada son veriyorum…

 

 

                                                                              Kerim Bahadır ŞEKER